10. Yargı Paketi Ne Zaman Yürürlüğe Girecek? Mahkumlara Af İçeren Detaylar!

10. Yargı Paketi ile ilgili son gelişmeler dikkatle izleniyor. Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Teklif, TBMM Adalet Komisyonu'nda onaylandı. Kamuoyunda "10. Yargı Paketi" olarak bilinen bu düzenleme şimdi de Genel Kurul aşamasında. 30 maddeden oluşan ve 9 farklı kanunda değişiklik öneren infaz paketinin yürürlüğe gireceği tarih merak konusu. Mahkumlar ve aileleri ise genel af fırsatını araştırmaya devam ediyor. Peki, 10. Yargı Paketi ne zaman yürürlüğe girecek? Meclis’ten geçti mi? İçeriği ve maddeleri neler? İşte yeni infaz düzenlemesi hakkında son durum...

10. Yargı Paketi Ne Zaman Yürürlüğe Girecek? Mahkumlara Af İçeren Detaylar!

Son dakika gelişmeleriyle, 10. Yargı Paketi gündemin sıcak konularından biri olarak öne çıkıyor. Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile bazı diğer kanunlarda değişiklik yapılmasına ilişkin yasa teklifi, TBMM Adalet Komisyonu tarafından onaylandı. Bu aşamada, yeni yargı paketi kapsamındaki maddeler, içeriği, çeşitli unsurları ve yürürlük tarihi özellikle genel af bekleyen mahkumlar ve onların aileleri tarafından dikkatle inceleniyor. Paket, infaz sisteminde adaletin pekiştirilmesine yönelik önemli reformları içeriyor ve Genel Kurul'dan geçtikten sonra Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girecek. Peki, yeni yargı paketi ne zaman onaylanacak, içeriği ve maddeleri neler, mahkumları kapsayan bir genel af mevcut mu? İşte, 10. Yargı Paketi ile ilgili infaz düzenlemesi detayları...

10. YARGI PAKETİ'NDEN MAHKUMLARA GENEL AF KARARI VAR MI?

AK Parti Grup Başkanı Güler, cezaların etkisini artırmayı hedeflediklerini belirterek, "9 farklı kanunda veya madde de değişiklik yapıyoruz. Bu kanun teklifi bir başlangıç, ilerleyen süreçte daha fazlası gelecek." dedi.

Güler, cezasızlık algısının önüne geçileceğini vurgularken, "2 yıl altında ceza alan bir kişi, hapis cezasının 10'da birini çekmek zorunda kalacak." şeklinde ekledi. Ayrıca, Güler, trafikte yol kesenlere ağır yaptırımlar uygulanacağını da duyurdu.

Öte yandan, son günlerde bir canlı yayında "Genel af çıkacak mı?" sorusuna yanıt veren Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Ceza infaz düzenlemesi üzerinde çalışıyoruz. Ancak genel af söz konusu olmayacak. Yapılacak düzenlemeler cezaevindeki şartlara yönelik olacak. Yaşlı hükümlülerle ilgili bazı düzenlemeler var. 55 bin kişinin affedileceği iddiası doğru değil. Biz çözümle ilgili taslağımızı sunacağız." şeklinde bir açıklamada bulundu.

İNFAZ YASASI GÜNCEL DURUM 2025 || 10. YARGI PAKETİ MECLİS'TEN GEÇTİ Mİ?

Kamuoyunda "10. Yargı Paketi" olarak bilinen, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Adalet Komisyonu tarafından kabul edildi.

Teklif ile, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı gereği İcra ve İflas Kanunu'nda değişikliğe gidiliyor.

Buna göre, istinaf ve temyiz başvurularında, davanın açıldığı veya şikayet başvurusunun yapıldığı parasal sınırlar esas alınacak. Daha önce yürürlükte olan hükmün kaldırılmasıyla, yeni değerler üzerinden değerlendirme yapılacağı hükmü uygulamadan kaldırılacak.

Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı kapsamında Noterlik Kanunu'na eklenen düzenlemeyle, noterlere yönelik disiplin cezalarının belirlenmesinde durumun niteliğine göre ceza verilecek. Noterlere verilen disiplin cezaları arasında uyarma, kınama, para cezası ve meslekten çıkarma gibi çeşitli yaptırımlar yer alacak.

Bu düzenlemeden dolayı, disiplin cezası verilen noterlere, ceza tarihinde kesinleşme tarihinden itibaren 5 yıl içinde yeni bir fiil işlemesi durumunda, bu fiil için cezanın bir derece ağır olanı uygulanacak.

Disiplin cezasına sebebiyet veren bazı eylemlerin öğrenilmesi halinde ise, 3 yıl içerisinde disiplin soruşturması açılamayacak, 5 yıl içerisinde de disiplin cezası verilemeyecek. Disiplin cezasıyla ilgili ayrı bir ceza soruşturması açıldığında ise, ceza kanunu hükümleri geçerli olacak.

Mahkeme kararlarının beklenmesi halinde, ceza verme yetkisi bir yıl sonunda zamanaşımına uğrayacak.

Söz konusu düzenlemelere uyum sağlamak için, "Yasaklara aykırı harekette bulunmak" hükmü yürürlükten kaldırılacak ve noterliklere ait hesapların zamanında yatırılmaması halinde ceza düzenlemeleri değiştirilecek.

Ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin iptali sonrası İdari Yargılama Usulü Kanunu'nda da değişiklik yapılacak. Buna göre, Danıştay ve idare mahkemelerinde açılan davalarda, parasal sınır açısından davanın açıldığı tarihteki miktar esas alınacak.

SUÇA TEŞEBBÜS VE KASTEN YARALAMAYA YÖNELİK HAPİS CEZALARI

Türk Ceza Kanunu'nda yapılan değişiklikle, suça teşebbüs eden kişilere verilecek müebbet ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarının yerine, belli bir süreli hapis cezası sınırları artırılıyor. Suçun işlendiği duruma göre 13 ile 20 yıl hapis cezası verilmesi öngörülüyor. Müebbet cezasının yerine ise, 10 ile 18 yıl hapis cezası uygulanacak.

Aynı zamanda, kasten yaralama suçlarının ceza süreleri de yükseltiliyor. Başkasının vücuduna acı veren ya da sağlığına zarar verenler için alt sınır bir yıldan 1 yıl 6 aya çıkarılıyor. Kadına karşı işlenen yaralama suçlarında ise bu cezanın alt sınırı 6 aya kadar yükseltiliyor.

Ağır yaralamaların neticesi olarak cezalar artırılıyor. Örneğin, kasten yaralama sonucu kişinin bir organının işlevini kaybetmesi halinde verilen ceza süresi 3 yıldan 4 yıla çıkıyor. Eğer yaralama, kemik kırılmasına neden olursa ceza alt sınırı 5 yıldan 6 yıla çıkarılıyor.

Eğer yaralama sonucunda ölüm gerçekleşirse, ölüm sebebiyle verilecek ceza 10 yıldan 14 yıla kadar uzanıyor. Ayrıca, kasten yaralama sonucu ölüm meydana gelmişse, alt sınır 12 yıldan 14 yıla çıkartılacak.

TEHDİT SUÇUYLA ETKİN MÜCADELE

Kanun teklifi, tehdit suçlarıyla mücadelede daha etkin olmayı ve caydırıcılığı artırmayı hedefliyor.

Buna göre, tehditte bulunarak malvarlığına büyük zarar verilmesi söz konusu olduğunda verilecek hapis cezasının alt sınırı 2 aya çıkarılacak. Tehditler, silah veya başka araçlarla yapıldığında, verilecek cezanın üst sınırı 7 yıla kadar yükselebilecek.

Ses ve gaz fişeği atabilen silahlar da "genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması" suçları kapsamına alınacak ve bu silahları kullananlar 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak.

Ayrıca, yangın çıkarma, bina çökmesi gibi tehlikeli durumlar da ceza kapsamına alınacak ve bu tür eylemler toplu yaşam alanlarında gerçekleşirse ceza oranı artırılacak.

TRAFİK GÜVENLİĞİNİ TEHLİKEYE SOKANLARA YÖNELİK HAPİS CEZALARI

Trafik güvenliğini tehdit eden davranışlar için gereken cezalar da artırılacak. Buna göre, ulaşım araçlarını tehlikeli bir şekilde kullananlara verilecek hapis cezasının alt sınırı 4 aya yükseltiliyor. Alkol veya uyuşturucu etkisi altında aracını kullananlar için de bu süre 6 aya kadar çıkartılıyor.

Ayrıca, trafikteki ihlallere daha etkin bir müdahale sağlamak amacıyla, "Ulaşım araçlarının hareketinin engellenmesi" şeklinde düzenlenen yasa maddeleri güncelleniyor. Yabancı veya başka bir suç ile eşlik eden bir eylemde cezalar daha da artırılabilecek.

CEZA MUHAKEMESİ KANUNU'NDA YENİ DÜZENLEMELER

TBMM Adalet Komisyonu'nda kabul edilen kanun teklifi, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'da önemli değişiklikler yapılmasını içeriyor.

Bu yeni düzenleme ile Türk Ceza Kanunu'ndaki genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçların, toplu alanlarda işlendiğinde nitelikli hal olarak tanımlanıyor ve bu suçlar seri yargılama usulü kapsamına alınmaktan muaf tutuluyor.

Ayrıca, çocukların ceza infaz sistemi de yeniliklere sahne olacak. Çocuk kapalı ceza infaz kurumları tanımına çocuk hükümlüler de dahil edilecek. İyi hal değerlendirmesi sonucunda çocukların eğitimevi olarak ayrılmaları sağlanacak.

Kasıtlı suçlardan 3 yıl veya daha az süreyle hapis cezası alan çocukların cezaları doğrudan eğitimevlerinde uygulanacak.

Firar eden çocuk hükümlüler, disiplin cezası almış olsalar bile "idare ve gözlem kurulu" kararıyla çocuk kapalı ceza infaz kurumlarına gönderilecek.

Disiplin cezasını gerektiren eylemlerin öğrenilmesi durumunda ise zamanaşımı süreleri uygulanacak. Çocuk tutuklular da güvenlik riski taşımadıkları takdirde eğitimevlerinde barındırılacaklar.

İyi halli olan çocuk hükümlüler, koşullu salıverilme tarihlerine 1 yıl veya daha az kalanların, ceza infaz kurumunda geçen süreleri şartları sağladığında, denetimli serbestlik tedbirlerinden yararlanabilecek.

Çocuk hükümlülerin durumu, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yıllık olarak değerlendirilecek ve durumu olumlu olanlar için ceza infaz kurumlarındaki süresi kısaltılabilecek.

İNTERNET ORTAMINDAKİ YAYINLARA YÖNELİK DÜZENLEMELER

Teklifle, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı doğrultusunda Dijital Ortamda Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Üzerinden İşlenen Suçlarla Mücadele Hakkında Kanun'da değişiklik yapılması hedefleniyor. Kanun kapsamındaki "içeriğin yayından çıkartılması" tanımı güncelleniyor.

"Uyarı yöntemi" ise, internet yayınlarından hak ihlaline uğradığını iddia edenler tarafından yapılan bildirimler şeklinde düzenleniyor.

İçeriğin yayından çıkarılması gerektiğinde söz konusu içerikler, gereği halinde geri alınabilir bir biçimde dijital ortamdan silinebilecek.

Kanun kapsamında, İçeriğin yayından çıkarılması ve erişim engellemeye dair düzenlemelerin başlığı ise "Kişilik haklarının ihlal edilmesi" olarak değiştirildi. İhlalleri tespit edilen kişiler, sulh ceza hakimliğine başvuruda bulunabilecek.

Sulh ceza hakimi, ihlalin ilk bakışta anlaşılabildiği durumlarda, 24 saat içerisinde içeriğin kaldırılması veya erişimin engellenmesi kararını verebilecek.

Yayın içeriği üzerinden kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia edenler, sulh ceza hakimi aracılığıyla, ihlalin ilk gidişatı tespit edildiğinde adlarının internet adresleriyle ilişkilendirilmemesi için tedbir talebinde bulunabilecek. Aksi takdirde başvurular reddedilecek.

Sulh ceza hakimi, yalnızca belirtilen yayını hedef alarak karar verecek ve toplam web sitesindeki içeriği hedef alarak erişimin engellenmesine karar veremeyecek. Ancak gereken tedbirlerin yerine getirilmemesi durumunda internet sitesinin tamamının erişiminin engellenmesine karar verilebilecek.

Bu kapsamda alınmış kararlar, ilgili içerik ve yer sağlayıcılara bildirilecek. Yayın içeriği nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden herhangi bir kişi, ilgili onayla tekrar başvurarak zarar görecek içeriklere ilişkin tedbir talep edebilecek.

Eğer içeriğin çıkarılması kararı gereği yerine getirilmezse, sulh ceza hakimi durumu dikkate alarak gereken tedbirleri alacaktır.

YENİ YARGI PAKETİ NE ZAMAN YASALAŞACAK?

AK Parti, TBMM Başkanlığı'na sunduğu teklifle ilgili, düzenlemenin bayramdan önce yasalaşmasını umuyor.

Komisyon onayı alınan bu düzenlemeler, TBMM Genel Kurulu’nda oylanarak kabul edilirse, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girecek.

İNFAZ DÜZENLEMESİ MADDELERİ NELER?

İşte Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile bazı diğer kanunlarda değişiklik yapılmasına dair yasa teklifinin önemli maddeleri;

MADDE 1:

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nda yapılan değişiklikle, istinaf ve temyiz başvurusunda esas alınacak tarih, hüküm tarihi yerine davanın açıldığı tarih olarak belirlenmiştir. Bu değişiklik, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararına uygundur.

MADDE 2:

1512 sayılı Noterlik Kanunu’nun 125. maddesi, disiplin cezalarının belirlenmesine yönelik ölçülülük ilkeleri çerçevesinde yeniden düzenlenmiştir. Anayasa Mahkemesi’nin iptali doğrultusunda metin güncellenmiştir.

MADDE 3:

Noterlik Kanunu’nun 126. maddesinde disiplin suçları tanımlanmış ve bunlara karşı uygulanacak cezalar sistematik olarak belirlenmiştir. Cezalar; uyarma, kınama, para cezası, geçici uzaklaştırma ve meslekten çıkarma olarak sıralanmıştır.

MADDE 4:

Noterlik Kanunu’nun 127. maddesi yenilenmiş ve disiplin cezası verilmesi şartları ile zamanaşımı süreleri belirlenmiştir. Geçmişte tekrarlanan fiiller için daha ağır ceza uygulaması önerilmiştir.

MADDE 5:

Noterlik Kanunu’nun 157. maddesi kaldırılmaktadır. Bu maddenin uygulanabilirliği, diğer maddelerdeki düzenlemeler nedeniyle kalmamıştır.

MADDE 6:

Noterlik Kanunu’nun 159. maddesinde yer alan "B bendi" ifadesi, yeni düzenlemelere uyum sağlamak için güncellenmiştir.

MADDE 7:

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda değişiklik yapılarak, istinaf ve temyiz sınırlarında karar tarihi yerine davanın açıldığı tarih esas alınacaktır.

MADDE 8:

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 35. maddesinde, suça teşebbüs halinde verilmesi gereken hapis cezalarının alt ve üst sınırları artırılmaktadır. Örneğin, ağırlaştırılmış müebbet yerine 14-21 yıl, müebbet yerine ise 10-18 yıl hapis cezası öngörülmektedir.

MADDE 9:

Kasten yaralama suçunda ceza süreleri yükseltilmekte; basit tıbbi müdahale gerektirmeyen ve kadına karşı işlenmesi halinde ceza alt sınırı değiştirilmektedir.

MADDE 10:

Ağır yaralama suçlarındaki ceza sınırları arttırılıyor; mağdurun zarar derecesine göre alt sınırlar ise 4-6 yıl veya ölüm halinde 10-14 yıl veya 14-18 yıl olarak yeniden düzenleniyor.

MADDE 11:

Tehdit suçlarının cezaları caydırıcılığı artırmak amacıyla yükseltilmektedir. Malvarlığına tehdidin cezalarının alt sınırı bir aydan iki aya çıkarılıyor, nitelikli şartlarda (silah, organize suçlar vb.) uygulanacak hapis cezasının üst limiti 7 yıla yükseltiliyor.

MADDE 12:

Genel güvenliği tehlikeye atan eylemlere ait cezaların artırılması sağlanıyor. Bu kapsamda, kamu güvenliğini tehdit eden uygulamalar için detriminal düzenlemeler yapılıyor.

MADDE 13:

5237 sayılı Kanun’un 179. maddesindeki değişiklikle, trafik güvenliğini tehlikeye sokma cezaları artırılmaktadır. Alkol veya uyuşturucu etkisinde araç kullananlara yönelik cezalar ağırlaştırılmakta ve caydırıcılık hedeflenmektedir.

MADDE 14:

5237 sayılı Kanun’un 223. maddesinde, yol kesme ve ulaşım ara⟨

ekranındaki sorun nedeniyle metnin kesildiği yer buradan itibaren devam etmektedir.

.details">Ulaşım araçlarının hareketini durdurma eylemlerinin daha etkin bir şekilde cezalandırılacak şekilde düzenlenmesi önerilmektedir. Suç işlenirken başka bir suçta işlenmesi halinde iki suç için ayrı cezalar belirlenecektir.

MADDE 15:

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 250. maddesinde yapılan değişiklikle, genel güvenliği kasten tehlikeye sokma suçlarının toplu alanlarda işlenmesi hâli, seri muhakeme olarak kapsam dışına alınarak daha etkili bir müdahale sağlanması hedeflenmektedir.

MADDE 16:

5275 sayılı Ceza İnfaz Kanunu’nun 11. maddesinde çocuk hükümlülerin cezalarının önce kapalı ceza infaz kurumlarında infaz edilmesine ardından çocuk eğitimevine aktarılarak, çocuklara uygun bir süreç sağlanması öngörülmektedir.

MADDE 17:

5275 sayılı Kanunun 15. maddesinde yapılan değişiklikle, çocuk hukümlülerin cezalarının çocuk kapalı ceza infaz kurumlarında uygulanarak, iyi hal değerlendirilmeleri sonrası çocuk eğitimevine geçişleri düzenlenmektedir.

Kasıtlı suçlarda 3 yıl veya daha az ceza alan çocuklar doğrudan eğitimevlerinde bulundurulabilecek. Uygun koşulları taşıyan bazı çocuk tutuklular da eğitimevlerinde barındırılacak, ancak güvenlik riski taşımaları halinde bu durum geçerli olmayacaktır.

MADDE 18:

5275 sayılı Kanunun 108. maddesindeki değişiklikle denetimli serbestlikten yararlanmak isteyen hükümlülerin, koşullu salıverilmeden önce en az onda bir süre ceza infaz kurumunda kalması şartı getirilmektedir ve bu sürenin 5 günden az olmaması gerektiği belirlenmektedir. Bu düzenleme, cezanın caydırıcılığı ve infazın etkinliğinin artırılması amacıyla yapılmıştır.

MADDE 19:

5275 sayılı Kanunun 110. maddesinde ikinci defa tekerrür hükümleri uygulanan hükümlülere koşullu salıverilme imkanı tanınmaktadır. Koşullu salıverilme oranı dörtte üç olarak belirlenmiştir. Hükümlünün salıverilmesinden önce, iyi hâl değerlendirmesi yapılması sağlanacaktır.

MADDE 20:

5275 sayılı Kanunun 110. maddesinde, geceleyin ve hafta sonu infaz koşulları kasten işlenen suçlarda 3 yıl, taksirli suçlarda ise 5 yıl olarak belirlenmiştir. Haftasonu infazı, cezaevinin uygun görmesi durumunda hafta içi de uygulanabilecektir ve konutta infaz kapsamı da genişletmiştir.

MADDE 21:

5275 sayılı Kanunun geçici 10. maddesinde yapılan değişiklikle, ikinci defa tekerrür hükümleri uygulanan hükümlülere koşullu salıverilme imkânı tanıyan 108. madde değişikliğine uyum sağlanmaktadır.

MADDE 22:

5275 sayılı Kanuna eklenen geçici madde ile, 105/A maddesindeki, yani denetimli serbestlikten yararlanmak için cezaevinde en az onda bir süre kalma şartının, bu maddenin yürürlüğe girmesinden önce işlenen suçlara uygulanmayacağı belirtilmektedir.

MADDE 23:

5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Hakkında Kanunun 2. maddesinde yapılan düzenlemeyle, Anayasa Mahkemesi kararı doğrultusunda "içeriğin çıkarılması" tanımı güncellenmiş ve artık içeriklerin internet ortamından çıkarılması şeklinde ifadelendirilecektir.

Ayrıca, "uyarı yöntemi" ilişkisi netleştirilerek, ihlalin ilk bakışta anlaşıldığı durumlarda BTK veya ilgili kişilerce doğrudan içerik veya yer sağlayıcıya bildirim yapılabilecektir.

MADDE 24:

5651 sayılı Kanunun 8. maddesinde, Anayasa Mahkemesi'nin iptali doğrultusunda "içeriğin çıkarılması" kavramı yeniden tanımlanmış ve içeriklerin internet ortamından çıkarılması olarak düzenlenmiştir.

Ayrıca, iptal kararındaki ilgili gerekçeler dikkate alınarak maddenin dördüncü, dokuzuncu ve on birinci fıkralarında düzenleme geçmektedir.

MADDE 25:

5651 sayılı Kanunun Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen 9. maddesi, iptal kararı doğrultusunda yeniden düzenlenmiştir. Kişilik haklarının ihlali üzerine sulh ceza hâkimliğine başvuru imkânı sağlanmaktadır; ihlalin ilk bakışta anlaşılması halinde 24 saat içinde içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararı verilebilecektir.

MADDE 26:

5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 27. maddesinde yapılan değişiklikle, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararına uyum sağlanmaktadır. Hukuk seçimi yapılsa dahi, hâkimin takdirince sözleşmeyle daha sıkı ilişkili olan hukukun uygulanabilmesine olanak tanınmaktadır.

MADDE 27:

6087 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kurulu Kanunu'nun 28. maddesinde yapılan değişiklikle, Yargıtay ve Danıştay’dan Kurul üyeliğine seçilenlerin, yüksek mahkemeye geri dönmelerinde, Kurulda geçirdikleri sürenin görev süresinden sayılmaması düzenlenmektedir. Ayrıca, görev süresi sona erenlerden adli yargıdan seçilenlerin Yargıtay’a, idari yargıdan gelenlerin ise Danıştay’a atanacakları, kadro şartı aranmaksızın belirlenmektedir.

MADDE 28:

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun ek 1. maddesi, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı doğrultusunda güncellenmektedir. Yapılan düzenlemelere göre, istinaf ve temyiz başvurusundaki parasal sınırların belirlenmesinde, hükmün verildiği tarih yerine davanın açıldığı tarih esas alınacaktır.

MADDE 29:

Yürürlük maddesidir.

MADDE 30:

Yürütme maddesidir.